مكيلة
زكاة الفطر
37- Fıtlr Sadakasının
Miktarı
أنبأ محمد بن
المثنى قال
حدثنا خالد
وهو بن الحارث
قال ثنا حميد
عن الحسن قال
قال بن عباس وهو
أمير البصرة
في آخر الشهر
أخرجوا زكاة
صومكم فنظر
الناس بعضهم
إلى بعض فقال
من ههنا من
أهل المدينة
قوموا فعلموا
إخوانكم
فإنهم لا
يعلمون أن هذه
الزكاة فرضها
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم على كل
ذكر وأنثى حر
ومملوك صاعا
من شعير أو
تمر أو نصف
صاع من قمح
خالفه هشام عن
محمد بن سيرين
[-: 2299 :-] Hasan der
ki: ibn Abbas, Basra emiri iken Ramazan ayının sonlarına doğru:
"Orucunuzun zekatını verin" dedi. Bu sözü üzerine Qradakiler bir şey
anlamamış gibi birbirlerine bakmaya başladılar. ibn Abbas şöyle devam etti:
"Burada Medine
ahalisinden kimse var mı? Varsa kalkıp bu kardeşlerine bunun ne demek olduğunu
öğretsin. Zira Resulullah'ln (s.a.v.), erkek, kadın, hür, köle, her bir şahsın
bir sa' hurma veya arpa veya yarım sa' buğdayı sadaka olarak vermesini
emrettiğini bilmiyorlar."
Nesai der ki: Hasan,.İbn
Abbas'tan hadis işitmemiştir.
Mücteba: 5/50; Tuhfe:
5394.
1815. hadiste tahrici
yapıldı.
أخبرني علي
بن ميمون
الرقي عن مخلد
عن هشام عن بن
سيرين عن بن
عباس قال ذكر
في صدقة الفطر
فقال صاع من
بر أو صاع من
تمر أو صاع من
شعير أو صاع
من سلت
[-: 2300 :-] İbn
Sirin'in bildirdiğine göre fıtır sadakası konusunun zikredilmesi üzerine ibn
Abbas: "Bu sadaka bir sa' buğday veya bir sa' hurma veya bir sa' arpa veya
bir sa' yulaf olarak verilir" demiştir.
Mücteba: 5/50; Tuhfe:
6439
Diğer tahric: İbn
Huzeyme (2415) merfu olarak rivayet etmiştir.
أنبأ قتيبة
بن سعيد قال
حدثنا حماد عن
أيوب عن أبي
رجاء قال سمعت
بن عباس يخطب
على منبركم يعني
منبر البصرة
يقول صدقة
الفطر صاع من
طعام
[-: 2301 :-] Ebu Reca
der ki: ibn Abbas'ın sizin minberinizde (Basra'da) hutbe verirken: "Fıtır sadakası
yiyeceklerden bir sa' olarak verilir" dediğini işittim.
Mücteba: 5/50; Tuhfe:
6321.
2299. hadiste merfu'
olarak geçti.
التمر
في زكاة الفطر
38- Fıtlr Sadakasını
Hurma Olarak Vermek
أخبرني محمد
بن علي بن حرب
قال أنبأ محرز
بن الوضاح عن
إسماعيل وهو
بن أمية عن
الحارث بن عبد
الرحمن بن أبي
ذباب عن عياض
بن عبد الله
بن أبي سرح عن
أبي سعيد قال
فرض رسول الله
صلى الله عليه
وسلم صدقة الفطر
صاعا من شعير
أو صاعا من
تمر أو صاعا
من أقط
[-: 2302 :-] Ebu Said (el-Hudri)
der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) fıtır sadakası olarak bir sa'
arpa veya bir sa' hurma veya bir sa' kuru peynir verilmesini emretti.
Mücteba: 5/51; Tuhfe:
4269.
2304. hadiste tahrici
yapılacaktır.
الزبيب
في زكاة الفطر
39- Fıtlr Sadakasını
Kuru Üzüm Olarak Vermek
أنبأ محمد بن
عبد الله بن
المبارك قال
حدثنا وكيع عن
سفيان عن زيد
بن أسلم عن
عياض بن عبد
الله عن أبي
سعيد قال كنا
نخرج زكاة
الفطر إذا كان
فينا رسول الله
صلى الله عليه
وسلم صاعا من
طعام أو صاعا
من شعير أو
صاعا من تمر
أو صاعا من
زبيب أو صاعا
من أقط
[-: 2303 :-] Ebu Said
der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) de aramızdayken fıtır
sadakasını bir sa' buğday veya bir sa' arpa veya bir sa' hurma veya bir sa'
kuru üzüm veya bir sa' kuru peynir olarak veriyorduk.
Mücteba: 5/51; Tuhfe:
4269.
Diğer tahric: Buhari (1505,
1506, 1507, 1510), Müslim 985 (17, 18, 19, 20, 21), Ebu Davud (1616, 1617,
1618), İbn Mace (1829), Tirmizi (673), Ahmed, Müsned (11182) ve İbn Hibban
(3305,3306, 3307) rivayet etmişlerdir.
أخبرنا هناد
بن السري عن
وكيع عن داود
بن قيس عن
عياض بن عبد
الله عن أبي
سعيد قال كنا
نخرج صدقة
الفطر إذ كان
فينا رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
صاعا من طعام
أو صاعا من
تمر أو صاعا
من شعير أو
صاعا من أقط
فلم نزل كذلك
حتى قدم
معاوية من
الشام فكان
فيما علم
الناس به قال
ما أرى مدين
من سمراء
الشام إلا
تعدل صاعا من
هذا قال وأخذ
الناس بذلك
[-: 2304 :-] Ebu Said
el-Hudri der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) de aramızdayken fıtır
sadakasını bir sa' buğday veya bir sa' arpa veya bir sa' hurma veya bir sa'
kuru üzüm veya bir sa' kuru peynir olarak veriyorduk. Muaviye, Şam'ın başına
geçinceye kadar da hep öyle verdik. Muaviye Şam'a gelince insanlara:
"Şam buğdayından
iki müddün ancak diğer yiyeceklerin bir sa'ına denk geldiğini düşünüyorum"
dedi. insanlar da buğday konusunda onun bu sözünü ölçü olarak aldllar.
Mücteba: 5/51; Tuhfe:
4269.
Diğer tahric: Buhari
(1505, 1506, 1507, 1510), Müslim 985 (17, 18, 19, 20, 21), Ebu Davud (1616,
1617, 1618), İbn Mace (1829), Tirmizi (673), Ahmed, Müsned (11182) ve İbn
Hibban (3305,3306, 3307) rivayet etmişlerdir. 2302 ile 2303. hadislerde geçti,
2308 ile 2309. hadislerde yine gelecektir.
الدقيق
في زكاة الفطر
40- Fıtlr Sadakasını
Un Olarak Vermek
أنبأ محمد بن
منصور قال
حدثنا سفيان
قال حدثنا بن
عجلان قال
سمعت عياض بن
عبد الله يخبر
عن أبي سعيد
الخدري قال لم
نخرج على عهد رسول
الله صلى الله
عليه وسلم إلا
صاعا من تمر
أو صاعا من
شعير أو صاعا
من زبيب أو
صاعا من دقيق
أو صاعا من
أقط أو صاعا
من سلت ثم شك
سفيان فقال
دقيق أو سلت
قال أبو عبد
الرحمن لا
أعلم أحدا قال
في هذا الحديث
دقيقا غير بن
عيينة
[-: 2305 :-] Ebu Said
el-Hudri der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) zamanında fıtır
sadakasını bir sa' hurma veya bir sa' arpa veya bir sa' kuru üzüm veya bir sa'
un veya bir sa' kuru peynir veya bir s4' yulaf olarak verirdik.
Ravi Süfyan bunu derken
tereddüt etti ve: "Ya un ya da yulaf" dedi.
Nesai der ki: Bu
rivayetin içinde İbn Uyeyne dışında unu zikreden başka birini daha bilmiyorum.
Mücteba: 5/52; Tuhfe:
4269.
Diğer tahric: Tahrici
bir önceki hadiste yapıldı.
الحنطة
في زكاة الفطر
41- Fıtır Sadakasını
Buğday Olarak Vermek
أنبأ علي بن
حجر قال أنبأ
يزيد قال أنبأ
حميد عن الحسن
أن بن عباس
خطب بالبصرة
فقال أدوا زكاة
صومكم فجعل
الناس ينظر
بعضهم إلى بعض
فقال من ههنا
من أهل
المدينة
قوموا إلى
إخوانكم فعلموهم
فإنهم لا
يعلمون أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم فرض صدقة
الفطر على
الصغير
والكبير والحر
والعبد
والذكر
والأنثى نصف
صاع بر أو
صاعا من تمر
أو شعير قال
الحسن فقال
علي أما إذا
أوسع الله
عليكم
فأوسعوا
أجعلوا صاعا
من بر أو غيره
[-: 2306 :-] Hasan der
ki: ibn Abbas, Basra'da bir hutbe verdi ve: {fOrucunuzun zekatını verin'' dedi.
Bu sözü üzerine oradakiler bir şey anlamamış gibi birbirlerine bakmaya
başladılar. ibn Abbas şöyle devam etti:
''Burada Medine
ahalisinden kimse var mı? Varsa kalkıp bu kardeşlerine bunun ne demek olduğunu
öğretsin. Zira Resulullah'ln (s.a.v.), küçük, büyük, hür, köle, erkek, kadın,
her bir şahsın yarım sa' buğday veya bir sa' hurma veya arpayı sadaka olarak
vermesini emrettiğini bilmiyorlar.''
Hasan der ki: Hz. Ali
de: ''Ancak Allah Teala size bolluk ihsan etmişse siz de elinizi bol tutup
buğdayı ve diğerlerini bir sa' olarak verin.'' dedi.
Mücteba: 3/190, 5/52;
Tuhfe: 5394.
1815. hadiste tahrici
yapıldı.
السلت
في زكاة الفطر
42- Fıtır Sadakasını
Yulaf Olarak Vermek
أنبأ موسى بن
عبد الرحمن
قال حدثنا
حسين عن زائدة
قال ثنا عبد
العزيز بن أبي
داود عن نافع
عن بن عمر قال
كان الناس
يخرجون عن
صدقة الفطر في
عهد رسول الله
صلى الله عليه
وسلم صاعا من
شعير أو تمر
أو سلت أو
زبيب
[-: 2307 :-] ibn Ömer
der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) zamanında Müslümanlar fıtır sadakasını
arpa veya hurma veya yulaf veya kuru üzümden bir sa' olarak verirlerdi.
Mücteba: 5/53; Tuhfe:
7760.
2295. hadiste tahrici
yapıldı.
الشعير
في زكاة الفطر
43- Fıtr Sadakasını
Arpa Olarak Vermek
أنبأ عمرو بن
علي قال ثنا
يحيى قال ثنا
داود بن قيس
قال ثنا عياض
عن أبي سعيد
الخدري قال
كنا نخرج في
عهد رسول الله
صلى الله عليه
وسلم صاعا من
شعير أو تمر
أو زبيب أو
أقط فلم نزل
كذلك حتى كان
في عهد معاوية
قال ما أرى
مدين من سمراء
الشام إلا
تعدل صاعا من
شعير
[-: 2308 :-] Ebu Said
el-Hudrı der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) zamanında fıtır
sadakasını arpa, hurma, kuru üzüm veya kuru peynirden bir sa' olarak
veriyorduk. Muaviye dönemine kadar da hep bu şekilde verdik. Muaviye ise kendi
döneminde: "Şam buğdayından iki müddün ancak bir sa' arpaya denk geldiğini
düşünüyorum" dedi.
Mücteba: 5/53; Tuhfe:
4269.
2304. hadiste tahrici
yapıldı. Bir sonraki hadise bakınız.
الأقط
في زكاة الفطر
44- Fıtlr Sadakasını
Kuru Peynir Olarak Vermek
أنبأ عيسى بن
حماد بن زغبة
المصري قال
أنبأ الليث عن
يزيد عن عبد
الله بن عبد
الله بن عثمان
أن عياض بن
عبد الله بن
سعيد حدثه أن
أبا سعيد
الخدري قال
كنا نخرج في
عهد رسول الله
صلى الله عليه
وسلم صاعا من
تمر أو صاعا
من شعير أو
صاعا من أقط
لا نخرج غيره
[-: 2309 :-] Ebu Said
el-Hudrı der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) zamanında fıtır
sadakasını bir sa' hurma veya bir sa' arpa veya bir sa' kuru peynirden
verirdik. Başka şeylerden de vermezdik.
Mücteba: 5/53; Tuhfe:
4269.
2304. hadiste tahrici
yapıldı. Bir önceki hadise bakınız.